2 Nisan 2010 Cuma

01.04.2010-02.04.2010 Ankara Buluşması

Türk İş binasında toplanıp basın açıklaması yapacaklarını açıklayan işçilere, alana sokulmayacakları söylenmiş; sendika yetkilileri ise sendika önünde toplanmanın hakları olduğunu söyleyerek işçileri Ankara'ya davet etmişti.
Ancak otobüslerle Ankara'ya gelmek isteyen işçiler şehir girişlerinde durdurulup, otobüslerden indirildiler. Büyük bir çoğunluğu başka taşıtlarla hatta yürüyerek şehir merkezine ulaştı. Ancak polisin olağanüstü önlemleriyle karşılaştılar. İki gün boyunca Sakarya Caddesi ve Tuna Caddesi'ne çıkan tüm noktalarda polis barikatları vardı, bölgeye giriş herkes için yasaklanmıştı. Yine de Türk İş'e yürünmek istendi, her seferinde polisin sert müdahalesi oldu.

1Nisan günü Tuna Caddesine vardığımda, Mitatpaşa Cadesinin karşı tarafında toplanmış, aralarında İstanbul'dan gelen itfaiye işçilerinin, az sayıda tekel işçisinin ve başbakanın dediği gibi "bazı grup"lardan oluşan 300-400 kişilik bir grup vardı. Çünkü o sırada Tekel işçileri kendi imkanlarıyla Ankara dışında indirildikleri yerlerden alana ulaşmaya çalışıyordu. Öğlene doğru buraya ulaşabilen Tekel işçileri ve bazı meslek örgütleriyle daha da kalabalıklaştı. Ziya Gökalp Caddesi'nde KESK önünde toplanmaya çalışanlara da polis müdahale etmiş ve oradan kaçanlar da Tuna Caddesine gelmişti. CHP milletvekili Çetin Soysal da destek için oraaydı. Zaman zaman gerilim yaşansa da herhangi bir çatışma yaşanmadı. Ancak daha sonra buradaki grup, arka taraftan Ziya Gökalp Cadesine yöneldi ve ortalık karıştı. Ben karşıya geçip olayların yaşandığı bölgeye arkadan dolaşıp ulaşmaya çalıştım ancak heryer polis tarafından tutulmuştu ve bu noktaları basın kartı olmayanların geçmesi yasaklanmıştı. Acaba ordan olur mu burdan olur mu diye koşturup durdum ama nafile. Sonra bölgeden uzaklaşıp 1saat sonra falan geri geldiğimde kalabalık bir grubun Sakarya Caddesi'ne girdiğini gördüm. Burada DİSK ve Tek Gıda İş Sendikası başkanları konuşmalar yaptı ve bu gece burada oturma eylemi yapacaklarını açıkladı. Davul, zurna, halay ve sloganlar, herşey yolunda gibiydi. Ben ordan oraya koşturmaktan sırılsıklam olduğum için üstümü değiştirmek için eve döndüm. 2 saat sonra tekrar Sakarya Cadesine gitmeye çalıştığımda gördüm ki herşey başa dönmüş. Ara ara çatışmalar yaşanıyor ve polis barikatları geçiş izni vermiyordu. Sonra gruplar tamamen dağıldı ve ortalık "sakinleşti".

2Nisan sabahı, yani bu sabah, 11de yapılacağı söylenen basın açıklamasını fotoğraflamak için evden çıktım. Biraz geç kalmıştım. Yine aynı şeyler yaşandı, hiçbir yere ulaşamadım, oradan oraya koşturum durdum. Tek Gıda İş başkanının yaptığı konuşmadan sonra yine ortalık karışmış; farklı farklı yerlerde çatışmalar yaşanmakta ve ben oralara yine ulaşamamaktaydım...

Elimden gelen, bunlardır...

3 Mart 2010 Çarşamba

02.03.2010 78.gün

Danıştayın aldığı karardan sonra, Salı günü sendika toplantısından 1Nisan'a kadar eyleme ara verme kararı çıktı.
Böyle bir karar çıkması ihtimal dahilindeydi. Ancak ben, karar Salı günü çıkar ve çadırlar Çarşamba toplanır diye tahmin etmiştim. Ama öyle olmadı, karar da çadırların toplanması da Salı günü oldu. Ve ben Salı günü, yani dün, başka zorunluluklarım nedeniyle orada olamadım, üzgünüm. Fotoğrafları takip edenlerden ve daha önemlisi vedalaşamadığım; güzel vedalarını fotoğraflayamadığım herkesten özür dilerim. 1Nisan'da görüşmek üzere!

1 Mart 2010 Pazartesi

01.03.2010 77.gün -Danıştayın Yürütmeyi Durdurma Kararı-

Bugün akşamüstüne kadar stresli bir bekleyiş vardı. Danıştay, 4-C'ye geçiş süresini 30gün olarak belirleyen kararın yürütmesini durduracaktı veya karar yürürlükte kalacaktı. İstenen oldu ve yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu durumda işçiler maaş kesintisi olmaksızın yaklaşık 8ay süreye sahip oldu. Ve bu süre, 4-C'nin tamamen iptali  için açılan davalar için hem zaman hem de umut kaynağı oldu. İşin hukki boyutunu ve ne anlama geldiğini ayrıntılarıyla öğrenmek için başka haber kaynaklarını araştırın derim. Ben size kararın nasıl karşılandığını kısaca anlatıp, fotoğraflara geçeyim: Önce bir noktadan ıslıklar ve sevinç çığlıkları yükseldi ve bu dalga dalga yayıldı. Herkes çadırlardan çıkarak  ne yapacağını bilmez şekilde haykırmaya ve birbirine sarılmaya başladı. Aylardır birçok kötü gelişmeye gözyaşı dökenler bu kez bolca sevinç gözyaşı akıttı...
Bundan sonra ne olacağı yarın sendikanın yapacağı toplantı sonucu netlik kazanacak...

28 Şubat 2010 Pazar

28.02.2010 76.gün

Bugün düne göre daha güneşliydi. Günlerden pazar olması nedeniyle Ankaralı ziyaretçiler ve daha başka yerlerden gelenler alanda olumlu bir hava ve hareket yarattı. Bandista da şarkılarıyla oradaydı. son iki şarkılarına yetişebildiğim için pek doğru düzgün fotoğraflarını çekemedim, idare edin artık. Belirsiz bekleyiş sürüyor; hükümetin verdiği süre de bu gece doluyor...